Başkan Suiçer: Kudüs, özgür oluncaya kadar direniş farzdır

HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Metin Suiçer, 7 Ekim Aksa Tufanı'nın ikinci yıl dönümünde yaptığı yazılı açıklamayla Filistin davasına dikkat çekti. Suiçer, tüm İslam âlemini, sivil toplum kuruluşlarını ve vicdan sahibi insanları göreve çağıran çarpıcı ifadeler kullandı.

Başkan Suiçer: Kudüs, özgür oluncaya kadar direniş farzdır

HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Metin Suiçer, 7 Ekim Aksa Tufanı'nın ikinci yılında yaptığı yazılı açıklamayla tüm İslam ümmetine, sivil toplum kuruluşlarına ve vicdan sahibi insanlara seslendi. Suiçer, "Kudüs özgür oluncaya kadar direniş, bu ümmetin üzerine bir farzdır" ifadeleriyle tüm kesimleri harekete geçmeye çağırdı.

HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Metin Suiçer yaptığı açıklamada: "İslam ümmetinin bir ferdi ve insanlık ailesinin bir parçası olarak, 7 Ekim Aksa Tufanı'nın ikinci yılında tarihi bir sorumlulukla sesleniyor; "Kudüs özgür oluncaya kadar direniş, bu ümmetin üzerine bir farzdır" şiarıyla tüm Müslümanları, STK'ları, devletleri ve vicdan sahibi tüm insanlığı harekete geçmeye çağırıyoruz.

7 Ekim Aksa Tufanı, mazlum Filistin halkının, on yıllardır süren işgal, zulüm ve ablukaya karşı sabırla yoğrulmuş imanının bir tufana dönüşmesidir. Bu kıyam, modern çağın Firavunlarına karşı taşın imanıyla, secdenin teslimiyetiyle ve "Lâ!"nın onuruyla verilen bir cevaptır. Bu operasyon, teknik bir askeri harekâttan öte, "Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar" (Enfâl, 39) sürecek olan bir hak-batıl mücadelesinin ta kendisidir. Siyonist rejimin dokunulmazlık ve yenilmezlik mitlerini yerle bir ederek, ümmetin izzetini tüm dünyaya haykırmıştır.

İki yıldır devam eden vahşet, Gazze'de insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini yazmaktadır. Yaşanan soykırımın boyutları, rakamlara sığdırılamayacak kadar büyüktür: Siyonist saldırılarda şehit olanların sayısı 67 bin 160'a, yaralı sayısı ise 169 bin 679'a ulaşmıştır. 13 bin masum çocuk Siyonist işgalciler tarafından şehit edilmiş, 765 bin çocuk ise eğitimden tamamen mahrum bırakılmıştır. Gazze'deki okulların %90'ında eğitim yapılamamakta, %80'i ise tamamen yıkılmış durumdadır. 7 Ekim öncesi Gazze'de bulunan 1244 camiden %95'i yıkılmıştır. Hastaneler yerle bir edilmiş, sağlık çalışanları insanüstü bir fedakarlıkla görev yapmaya çalışırken birçoğu şehit olmuş veya gözaltına alınmıştır.

Ümmetin Alimlerinden Küresel Fetva: Gazze'ye Yardım Farz-ı Ayndır

Ümmetin alimleri, bu zulüm karşısında sessiz kalmamış, "Aksa ve Gazze" başlığı altında küresel bir çağrı ve fetva yayınlamıştır . İslam Ulema Birliği'nin de ittifakla yaptığı çağrıda vurgulandığı üzere, Gazze'ye yardımda gevşeklik göstermek "savaştan kaçmak" olarak değerlendirilmiş ve bu yardımın tüm Müslümanlar için "farz-ı ayn" olduğu bildirilmiştir . Alimler, Siyonist rejimle yapılan tüm normalleşme anlaşmalarının şer'an batıl olduğunu ilan etmiş ve ümmeti, direnişi desteklemeye, ekonomik boykota ve her türlü protesto eylemine katılmaya çağırmıştır .

Soykırıma İştirak Eden Çifte Vatandaşlara Yönelik Kanun Teklifimiz ve Önemi

Bu süreçte, Soykırıma İştirak eden Türkiye-İsrail çifte vatandaşlarının hukuki durumu, ayrı bir insanlık suçu ve yasal mücadele alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sumud filosunda tutsak edilenlerin anlatımlarına göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Yahudiler de dahil olmak üzere, çifte vatandaşlar soykırım ordusunda yer almaktadır. Birleşmiş Milletler'in işlevsiz kaldığı, uluslararası toplumun sessizliğe büründüğü bu dönemde, milletimizin vicdanını temsil etmek ve bu vahşete dur demek için HÜDA PAR olarak Meclis'e bir kanun teklifi sunduk.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) ile Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) ortaklığında düzenlenen panelde de ele alındığı üzere : Türkiye-İsrail çifte vatandaşı olup soykırım ordusunda görev alanlar hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun 304. ve 306. maddeleri uyarınca soruşturma başlatılması, "Soykırıma iştirak" suçunun Türk Ceza Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca Türkiye'de de yargılanabilmesi, Soykırım suçuna karıştıkları tespit edilenlerin, Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 29. maddesine dayanılarak vatandaşlıktan çıkarılması,

Bu kişilerin mal varlıklarına el konulması mümkündür. Partimiz Genel Başkanı Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu'nun da altını çizdiği gibi, "Soykırım suçu yalnızca Filistinlilere değil, tüm insanlığa yöneltilmiş bir suçtur. Türkiye bu suça ortak olan çifte vatandaşlara karşı yasal yükümlülüklerini yerine getirmelidir" . Bu kanun teklifimiz, soykırıma seyirci kalmayan, adaleti sadece kendi coğrafyasında değil, tüm mazlumlar için arayan bir anlayışın ürünüdür. Teklifimiz, CHP ve DEM Parti dışındaki tüm partilerin desteğini almış olup, derhal yasalaşması için tüm siyasi partileri ve sivil toplumu sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Çağrımızdır: Tüm İnsanlığı Harekete Geçmeye Davet Ediyoruz Bu tarihi ve insani sorumluluk karşısında her kesime düşen görevler vardır. Bizler, HÜDA PAR Elazığ İl Başkanlığı olarak her bir ferdi, kurumu ve devleti şu acil adımları atmaya çağırıyoruz: Bireylere Çağrı:Gazze'deki kardeşleriniz için her vakitte, her secdede dua edin. Sosyal medyayı ve tüm iletişim kanallarını, Siyonist rejimin işlediği savaş suçlarını ve zulmü ifşa etmek için kullanın. İsrail menşeli ve onu destekleyen her türlü ürün ve şirketten uzak durun. Bu, zulme karşı en etkili silahlarınızdan biridir. Sivil Toplum Kuruluşlarına (STK) ve Kamuoyuna Çağrı:Protestoları Büyütün: İsrail'e derhal askeri ambargo, soykırımı durdurma ve tam ambargo uygulama talebiyle meydanları doldurun. İnsani Yardım Kampanyaları Düzenleyin: Gazze'ye gıda, ilaç ve tıbbi malzeme gönderilmesi için seferber olun. Hukuki Mücadele Başlatın: Uluslararası mahkemeler nezdinde, Siyonist rejim liderlerinin savaş suçlusu olarak yargılanması için kampanya yürütün.

İslam Ülkeleri Devletleri ve Liderlerine Çağrı: İsrail'e Tam Ambargo Uygulayın: İsrail ile tüm diplomatik ve ticari ilişkiler derhal kesilmeli, askeri ve ekonomik tam ambargo uygulanmalıdır. Türkiye'ye Özel Çağrı: Malatya Kürecik Radar Üssü ve İncirlik Üssü gibi, Siyonist rejime stratejik istihbarat sağlayan tesisler derhal kapatılmalı, İsrail'e yönelik dolaylı ticaret engellenmelidir. Somut Yaptırımlar Getirin: Kınama beyanatları yeterli değildir. Yemen'ın gösterdiği cesur duruş örnek alınmalıdır. Tüm İnsanlığa ve Vicdan Sahiplerine Çağrı: Sessiz Kalmayın: Tarih, soykırım karşısında sessiz kalanları asla affetmeyecektir. Basın Özgürlüğünü Savunun: Gazze'de soykırımın gizlenmesi için özellikle hedef alan gazetecilerin yanında olun, gerçeklerin dünyaya ulaşmasını sağlayın. Zafer, Ancak İman ve Direnişle Gelecektir

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde, ümmetin başına gelecek belalardan bahsederken "Vehn"in, "dünyayı sevmek ve ölümü kötü görmek" olduğunu buyurmuşlardır. Bugün Gazze, dünya sevgisini değil, Allah rızasını ve şehadeti şeref bilen bir anlayışla direniyor. Onlar, "Küfür tek millettir" hakikatinin canlı şahitleri olarak, Batı'nın çirkin yüzünü tüm dünyaya göstermişlerdir. Hamas’ın ifade ettiği gibi, "Direniş, halkın meşru yoludur. Bu kutlu direniş, düşmanın tüm sinsi planlarının çarpıldığı bir kaya hükmündedir. Bizlere düşen, bu kayayı beraberce büyütmek ve zafere kadar omuz omuza durmaktır. Unutmayın, Gazze sadece bir coğrafya değil, ümmetin onur ve namusudur . Aksa Tufanı ise, o namusun zilleti reddedip izzetle yeniden atışının adıdır. Bu atış, "Kudüs özgür oluncaya kadar" devam edecek, inşaAllah zafere ulaşacaktır." Dedi.