Prof. Dr. Tarık Kıvrak, yapay zekânın tıp alanındaki rolüne dikkat çekti

Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Kıvrak, pandemi sonrasında yapay zekânın sağlık alanında hızla yerini aldığını belirtti. Gerekli teknolojik ilerlemelerle birlikte yapay zekânın tanı, tedavi ve hastalığın ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izleyebileceğine dair önemli öngörüler sunduğunu ifade etti. Özellikle kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zekânın önemli bir rol üstlendiğini vurguladı.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Prof. Dr. Tarık Kıvrak, yapay zekânın tıp alanındaki rolüne dikkat çekti

Prof. Dr. Kıvrak, günümüz teknolojilerinin yapay zekâ ile entegre hâle gelmesine rağmen, hâlâ hekim temelli bilgi birikiminin önemli olduğunu söyledi. Hastalıkların tanı ve yönlendirme aşamalarında bazı kısıtlayıcı durumlarla karşılaşıldığını, Özellikle acil servislerdeki iş yoğunluğu nedeniyle zaman zaman ciddi hastalıkların gözden kaçabildiğini ve bunun da insan kayıplarına yol açabildiğini, Kardiyovasküler alanda kullanılan yapay zekâ teknolojilerinin, bu tür olumsuzlukların önüne geçmede etkili olabileceğini dile getirdi.

Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde; kalp yetmezliği, pulmoner hipertansiyon, miyokart enfarktüsü, hipertansiyon gibi toplumda sıkça rastlanan ve hastaların uzun dönemde sağlıklı yaşamlarını sürdürmesini engelleyen hastalıkların erken tanısının, hekime ihtiyaç duymadan konulabildiğini ifade eden Prof. Dr. Tarık Kıvrak, Bu sistemlerin klinik ve pratikte hızla uygulanmaya başladığını vurguladı.

Prof. Dr. Kıvrak, özellikle kanser gibi hastalıklarda da erken tanıda yapay zekâ destekli sistemlerin önemli bir rol oynadığını, Yapay zekânın, dermatolojik kanserlerde hekimlerle neredeyse eşdeğer hatta bazı uzman olmayan hekimlerden daha başarılı tanılar koyabildiğini, ayrıca kronik hastalıkların tedavi süreçlerinin planlanmasında, bakım hastalarına uygun beslenme uygulamalarının belirlenmesinde, kanser hastalarının onkolojik sınıflamalarında ve tedavi protokollerinin uygulanmasında da bu sistemlerin etkili bir biçimde kullanılabildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Tarık Kıvrak, İnsan DNA’sının tamamen çözümlenmesiyle birlikte, yapay zekâ destekli algoritmaların ilerleyen dönemlerde DNA’daki hastalık risklerini önceden tespit edebileceğini ve hastaya özel tedavi planlamalarının yapılabileceğini, yapay zekâ destekli sistemlerin, her hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirleme konusunda hekimlerin işini kolaylaştırdığını ve bu uygulamaların yakın gelecekte klinik pratiğe daha hızlı entegre edileceğini düşündüklerini söyledi.

Prof. Dr. Kıvrak, klinik uygulamalarda kullanılan tedavilerin genellikle “kontrollü çalışmalar” denilen, farklı ırklardan geniş hasta grupları üzerinde yapılan araştırmalara dayandığını, Amerika veya Avrupa’da geliştirilmiş ve uygulanmış tedavi protokollerinin Türkiye, Afrika ve Asya gibi farklı coğrafyalarda da kullanıldığını; ancak her toplumun ilaçlara verdiği yanıtın farklılık gösterebildiğini, bu durumun, yapay zekâ destekli sistemler sayesinde her topluma özel tedavilerin daha doğru ve etkili bir şekilde uygulanmasının önünü açacağını söyledi.

Her hastaya her tedavinin uygun olmadığını belirten Prof. Dr. Tarık Kıvrak, yapay zekâ destekli sistemler ile reseptör bazlı değerlendirmeler yapılarak kişiye özel tedavi yaklaşımlarının, en azından orta vadede klinik pratiğe gireceğini öngördüklerini dile getirdi.