UMUTLARIN KARAYA VURDUĞU YER: GAZZE
İki yıl… Koskoca iki yıl geçti, 'Aksa Tufanı' adıyla başlayan Gazze'deki savaşın üzerinden. 70 bine yakın masumun toprağa düştüğü, çocukların mezar taşlarının oyuncaklarından fazla olduğu bir toprak orası artık. Katil İsrail ordusu, tanklarıyla, uçaklarıyla, bombalarıyla yalnızca binaları değil, insanlığın vicdanını da paramparça etti.
Gazze’de hayatın rengi kül, sesleri sessizlik oldu.
Dünyanın gözü önünde, bir halk yok edilmeye çalışılıyor. Fakat dünya kör, dünya sağır…
Birleşmiş Milletler ise adeta yok hükmünde. Her gün yeni bir rapor yayımlıyor, her toplantıda “endişe” bildiriyor ama kimsenin yüreği kıpırdamıyor. Çocuklar açlıktan ölürken, anneler enkaz altında evlatlarının elini tutarken, insanlık BM salonlarının soğuk duvarlarına çarpıp geri dönüyor.
Geçtiğimiz günlerde umut taşıyan Sumud Filosu, Akdeniz’in dalgalarıyla birlikte insanlığın onurunu da yüklenmişti. Dünyanın dört bir yanından yola çıkan cesur yürekler, Gazze’ye ulaşmak, bir parça ekmek, bir damla ilaç götürmek için hayatlarını ortaya koydu. Fakat o umutlar da Akdeniz’in kara sularına gömüldü.
Ve bugün… Bir başka filo, Özgürlük Gemileri, haydut devletin silah zoruyla ele geçirildi. Gazze’ye ulaşmak isteyen insanlık bir kez daha rehin alındı.
Belli ki İsrail, sadece bir coğrafyayı değil, insanlığın utanç duvarına kazınmış bu sessizliği de işgal etmiş durumda.
Oysa Gazze sadece bir şehir değil;
Gazze, direnişin adı.
Gazze, zulme rağmen yaşama tutunmanın sembolü.
Gazze, dünyanın vicdan testidir.
Ama ne yazık ki bu sınavdan dünya sınıfta kaldı.
Bombalar susmadı, gözyaşları dinmedi, çocuklar büyüyemedi…
Ve bizler, ekran başında izleyip “yazık” demekten öteye geçemedik.
Gazze’de hayat hâlâ enkazın altında nefes almaya çalışıyor.
Birleşmiş Milletler hâlâ “taraflara itidal” çağrısı yapıyor.
Ve dünya hâlâ susuyor…
Fakat unutmamalı ki, Gazze’de yıkılan her bina, insanlığın omzunda bir yük;
Ve Gazze’de atılan her bomba, dünyanın sessizliğini biraz daha ağırlaştırıyor.
Bir gün insanlık bu utancın hesabını vermek zorunda kalacak.
Çünkü vicdanın kara kutusu Gazze’de hâlâ kayıt yapıyor.